Availability
-
Max:
Deniz ve Kara Manzaralı Ana Bina Aile Odalarında ailenizle birlikte eşsiz bir deneyim…
50 m², 2 yatak odası (1 adet iki kişilik yatak ve 2 adet tek kişilik yatak), VRF klima, laminant zemin, mini bar, dijital kasa, LCD/uydu TV, müzik kanalı (TV’den yayın), telefon, duşlu banyo, WC, havlu, saç kurutma makinesi, balkon, terlik, çay-kahve set up4 yetişkin + 1 bebek -
Max:
Sorgun’un eşsiz doğasıyla bütünleşen Bungalov Aile Odaları’nda, ailenizle beraber Voyage ayrıcalığını yaşayın.
53 m², 2 yatak odası (1 adet iki kişilik yatak ve 2 adet tek kişilik yatak), VRF klima, laminant zemin, mini bar, dijital kasa, LCD/uydu TV, müzik kanalı (TV’den yayın), telefon, duşlu banyo, WC, havlu, saç kurutma makinesi, balkon, terlik, çay-kahve set up
4 Yetişkin + 1 Bebek -
Max:
Şık tasarımı ve ferah yaşam alanıyla Akdeniz’in muhteşem manzarasını konforla buluşturan Deniz Manzaralı Standart Odalar ile Sorgun’un enfes doğasıyla baş başa kalacağınız Kara Manzaralı Standart Odalarda unutulmaz bir tati sizi bekliyor.
31 m², 1 yatak odası (1 adet iki kişilik yatak), VRF klima, laminant zemin, mini bar, dijital kasa, LCD/uydu TV, müzik kanalı (TV’den yayın), telefon, duşlu banyo, WC, havlu, saç kurutma makinesi, balkon, terlik, çay-kahve set up3 yetişkin + 1 bebek -
Max:
-
Max:
Suit Odalar 97 m² büyüklüğündedir. Odalarda çift kişilik tek yatak bulunuyor.
General
Mavi Bayrak Ödüllü plajı, ayrıcalıklı hizmetleri ve enfes lezzetleri ile tesis, doğayla baş başa kalmayı sevenlere hayallerindeki tatili yaşatıyor. Antalya şehir merkezine 75 km, havaalanına ise 65 km uzaklıkta konumlanan tesis, Voyage misafirperverliğini Sorgun’un enfes doğasıyla birleştirerek kusursuz hizmetin sınırlarını yeniden belirliyor.
87.000 m² alanda, toplam 508 odayla hizmet veren Voyage Sorgunda; yeniden tasarlanan standart bungalow odalar 35 m²ye, anabina standart odalar 31 m²ye, anabina aile odaları 50 m² ve bungalow aile odaları 53 m²ye çıkarıldı. Odaların dekorasyonuyla beraber mobilyaları, iklimlendirme sistemleri, zemin-duvar ve tavan kaplamaları ile banyo tesisatı da yenilendi. Her odaya Wi-Fi erişim noktası, kahve-çay seti ilave edildi.
Yeni sahil ve bahçe düzenlemesi ile daha rahat güneşlenme alanları yaratıldı ve eğlenceli kaydıraklarla dolu bir kaydırak havuzu yapıldı. Otel girişi, resepsiyon, lobi, teras ve otopark da tesisin modern duruşuna uygun olarak yenilendi.
Yenilenen Voyage Sorgunda yer alan Dinner Show, güzel bir akşam yemeği deneyimini canlı gösteriler ve etkinliklerle buluşturuyor. Yeni Beach Club, misafirlerin gündüz denizin ve güneşin tadını çıkarmasını sağlarken, gece ise düzenlenen partilerle dolu dolu bir eğlence vadediyor. Yenilenen fitness salonu, tenis kortu (dört adet sentetik çim zeminli), bowling, oyun ve sinema salonu ise misafirlerin tatillerine renk katacak aktivite olanakları sunuyor. Yenilenen çocuk kulübü ve oyun alanı ile minik misafirleri yepyeni maceralar ve eğlenceli aktiviteler bekliyor.
Yeni ana restoran, snack restoranları, Türk Restoranı, Steak House, İtalyan Restoranı ve Patisserie ile yenilenen Çin Restoranı, Teppanyaki Restoranı ve Rum Restoranı da dünyaca ünlü şeflerin elinden çıkan yepyeni lezzetleri, misafirlerin beğenisine sunuyor.
Check-in time
Check-out time
Aktiviteler
Internet
Park
We are sorry, there are no reviews yet for this accommodation.
Side
“Side” adı Anadolu dilinde “Nar” anlamına gelmektedir. Bu özellik ve belgede bulunan bazı yazıtlardan elde edilen bilgiler Side tarihinin Hititlere kadar uzandığını göstermektedir. Fakat Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden biri olan Side’nin MÖ 7. yüzyıldan önce kurulduğu da söylenmektedir. Anadolu tarihleri içerisinde Side, diğer Pamphylia kentleriyle aynı aşamaları geçirmiştir. Yunanlar MÖ 7. yüzyıl göçler sırasında Side’ye gelmişlerdir. Eldeki yazıtlara göre MÖ 3. yüzyıla değin de kente özgü bir dil konuşmuşlardır. Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dillerindendir. Side MÖ 6. yüzyılın ilk yarısında Lidyalıların, MÖ 547-546’da da Perslerin egemenliğine girmiştir. Pers yönetiminde gelişen kent, MÖ 334′ de İskender’e teslim olunmuştur. İskender’in ölümünden sonra Antigonus’un (323-304). Ptolemaioslar’ın (301-215). MÖ 215’ten sonrada Suriye Krallığı’nın denetimi altına girmiştir. MÖ 2. yüzyılda Ptolemaioslar’ın güçlü savaş ve ticaret filoları sayesinde en parlak dönemini yaşayan kent, bu sürede imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilmiştir. MÖ 188’de Apameia Barışı ile Bergama Krallığı’na bırakılan Side, Doğu Pamfilya bölgesiyle birlikte bağımsızlığını korumuş, büyük ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur. MÖ 78’den sonra Roma egemenliğinde bulunan kent, 2. ve 3. yüzyıllarda bölgenin ticaret merkezi oldu. Özellikle köle ticaretinin sağladığı zengin ve parlak bir dönem yaşandı. 2. yüzyıl boyunca bir bilim ve kültür merkeziydi. Suriye krallarından VII. Antiokhos, tahta geçmeden önce burada eğitim gördü. Kral olduğu zaman (MÖ 138) Sidetes adını aldı. Bu devre kadar başta Athena ve Apollon olmak üzere Afrodit, Ares, Asklepios, Hegeia, Kharitler, Demeter, Dionisos, Hermes gibi birçok tanrıya inanıp tapan Sideliler 4. yüzyılda hristiyanlaşmaya başlamışlardır. Side, 5. yüzyılda Pamfilya Metropolisi (Piskoposluk Merkezi) olunca, 5. ve 6. yüzyılda en parlak devrini yaşamıştır. Bu gelişim 7. 9. yüzyıllar arasında Arap akınları ile son bulmuştur. Kazılar sırasında büyük bir yangın ve çok sayıda deprem izlerine rastlanmıştır. Arap istilası, doğal afetler kentin terk edilmesine yol açmıştır. 2. yüzyılda Arap coğrafyacısı Idrisi burayı ölü bir kent olarak göstermekte ve Yanmış Antalya olarak tanımlamaktadır. İdrisi’ye göre 1150’ye doğru kent halkı Side’den göç etmiş, 12. yüzyılda Side tümüyle boşaltılmıştır. 13. yüzyılda Selçukluların 14. yüzyılda ise Hamitoğulları Beyliği ve Tekelioğulları’nın egemenliği altına giren Side’de bu devirlerde yerleşim olmamıştır. 15. yüzyılda kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır. Ancak ne Osmanlılar ne de Selçuklular Side’de oturmadıklarından, yarımada üzerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlere rastlanmaz.
1895-97 yılında Yunan ayaklanmasının sıçradığı Girit’ten kaçan Müslüman Türkler, yarımadanın uç kısmına bir köy kurularak Girit Adası’ndan gelen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir.[1] Bugünkü köyün çekirdeğini oluşturan küçük köy zamanla tüm yarımadayı kaplamıştır. Antik yapılarıyla kendine özgü mimarisiyle, köy evlerinin bir arada bulunması sonradan “Selimiye” adını alan Side’nin turizme açılmasında büyük rol oynamıştır. Side tarihin derin izlerini taşıyan bir kenttir.
Read more