Availability
-
Max:
Yaklaşık 60m², duş kabinli, saç kurutma makinesi, telefon, kasa, satTV, minibar, klima , teras
-
Max:
Yaklaşık 56m², duş kabinli, saç kurutma makinesi, telefon, kasa, satTV, minibar, klima, teras
-
Max:
Yaklaşık 52m² dir. Bağlantılı odalardır.banyolu, saç kurutma makinesi, telefon, kasa, satTV, minibar, klima, teras… En az 3 yetişkin, En fazla 3 yetişkin + 2 çocuk
-
Max:
Yaklaşık 38 m² dir. 1 çift kişilik yatak 1 adet de tek kişilik yatak mevcuttur. Banyolu, saç kurutma makinesi, telefon, kasa, satTV, minibar, klima,balkon. En fazla 3 yetişkin veya 2 yetişkin + 2 çocuk
General
Tui Magic Life Jacaranda Antalya, Side-Manavgat bölgesinde bulunmaktadır. Havalimanı’na 65 km, Side’ye 10 km uzaklıktadır. Tesis ultra herşey dahil konseptinde hizmet vermektedir. Tui Magic Life Jacaranda denize sıfır konumuyla dikkat çekmektedir. 380 m uzunluğundaki sahilinde denizin tadını çıkartabilirsiniz. Tesisin kendine özel kum plajı bulunmaktadır. Tesis 5 adet ala carte restaurant ile misafirlere özel hizmet sunmaktadır. Ana binada 5 katlı ve birkaç bungalovlar beraber, 774 oda 1242 yatak kapasiteli .
Tesis içerisinde yer alan spa, masaj hizmetlerinden faydalanarak rahatlayabilir ve kendinizi yenilenmiş hissedebilirsiniz. Ayrıca içerisinde bulunan doktor, fotoğrafçı, güzellik salonu, kuaför, araç kiralama hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.
Check-in time
Check-out time
Çocuklar ve ilave yataklar
Hayvan
Aktiviteler
Internet
Park
We are sorry, there are no reviews yet for this accommodation.
Side
“Side” adı Anadolu dilinde “Nar” anlamına gelmektedir. Bu özellik ve belgede bulunan bazı yazıtlardan elde edilen bilgiler Side tarihinin Hititlere kadar uzandığını göstermektedir. Fakat Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden biri olan Side’nin MÖ 7. yüzyıldan önce kurulduğu da söylenmektedir. Anadolu tarihleri içerisinde Side, diğer Pamphylia kentleriyle aynı aşamaları geçirmiştir. Yunanlar MÖ 7. yüzyıl göçler sırasında Side’ye gelmişlerdir. Eldeki yazıtlara göre MÖ 3. yüzyıla değin de kente özgü bir dil konuşmuşlardır. Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dillerindendir. Side MÖ 6. yüzyılın ilk yarısında Lidyalıların, MÖ 547-546’da da Perslerin egemenliğine girmiştir. Pers yönetiminde gelişen kent, MÖ 334′ de İskender’e teslim olunmuştur. İskender’in ölümünden sonra Antigonus’un (323-304). Ptolemaioslar’ın (301-215). MÖ 215’ten sonrada Suriye Krallığı’nın denetimi altına girmiştir. MÖ 2. yüzyılda Ptolemaioslar’ın güçlü savaş ve ticaret filoları sayesinde en parlak dönemini yaşayan kent, bu sürede imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilmiştir. MÖ 188’de Apameia Barışı ile Bergama Krallığı’na bırakılan Side, Doğu Pamfilya bölgesiyle birlikte bağımsızlığını korumuş, büyük ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur. MÖ 78’den sonra Roma egemenliğinde bulunan kent, 2. ve 3. yüzyıllarda bölgenin ticaret merkezi oldu. Özellikle köle ticaretinin sağladığı zengin ve parlak bir dönem yaşandı. 2. yüzyıl boyunca bir bilim ve kültür merkeziydi. Suriye krallarından VII. Antiokhos, tahta geçmeden önce burada eğitim gördü. Kral olduğu zaman (MÖ 138) Sidetes adını aldı. Bu devre kadar başta Athena ve Apollon olmak üzere Afrodit, Ares, Asklepios, Hegeia, Kharitler, Demeter, Dionisos, Hermes gibi birçok tanrıya inanıp tapan Sideliler 4. yüzyılda hristiyanlaşmaya başlamışlardır. Side, 5. yüzyılda Pamfilya Metropolisi (Piskoposluk Merkezi) olunca, 5. ve 6. yüzyılda en parlak devrini yaşamıştır. Bu gelişim 7. 9. yüzyıllar arasında Arap akınları ile son bulmuştur. Kazılar sırasında büyük bir yangın ve çok sayıda deprem izlerine rastlanmıştır. Arap istilası, doğal afetler kentin terk edilmesine yol açmıştır. 2. yüzyılda Arap coğrafyacısı Idrisi burayı ölü bir kent olarak göstermekte ve Yanmış Antalya olarak tanımlamaktadır. İdrisi’ye göre 1150’ye doğru kent halkı Side’den göç etmiş, 12. yüzyılda Side tümüyle boşaltılmıştır. 13. yüzyılda Selçukluların 14. yüzyılda ise Hamitoğulları Beyliği ve Tekelioğulları’nın egemenliği altına giren Side’de bu devirlerde yerleşim olmamıştır. 15. yüzyılda kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır. Ancak ne Osmanlılar ne de Selçuklular Side’de oturmadıklarından, yarımada üzerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlere rastlanmaz.
1895-97 yılında Yunan ayaklanmasının sıçradığı Girit’ten kaçan Müslüman Türkler, yarımadanın uç kısmına bir köy kurularak Girit Adası’ndan gelen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir.[1] Bugünkü köyün çekirdeğini oluşturan küçük köy zamanla tüm yarımadayı kaplamıştır. Antik yapılarıyla kendine özgü mimarisiyle, köy evlerinin bir arada bulunması sonradan “Selimiye” adını alan Side’nin turizme açılmasında büyük rol oynamıştır. Side tarihin derin izlerini taşıyan bir kenttir.
Read more